Radyolojik incelemeleriniz esnasında patoloji uzmanlarımız başınızda bulunarak işlemlere o anda yön verirler. Ultrason veya bilgisayarlı tomografi ile görüntü sağlandıktan sonra şüpheli alandan doku örneği alınır. Alınan biopsinin yeterliliği, kalitesi ve yakın tanısı anında doktorunuza bildirilir. Tabii ki ileri doku boyamaları yapılarak patolojik tanı girişimden 3-5 gün sonra daha da kesin hale gelir.
Özellikle tiroid bezi, lenf nodları, meme kitleleri, ve erişilebilir organlardan (karaciğer, dalak gibi) ameliyat gerekmeden doku alınarak tanıya ulaşılır.
Gereksiz ameliyat girişimleri önlenmiş olur; tanı ve tedavi süreci hızlanır.
Ameliyat sırasında alınan doku örnekleri patoloji uzmanlarımızın ameliyathenede bulunmaları sayesinde anında değerlendirmeye alınır. Uzmanlarımız cerrahlar ile hastanın en iyi tanıyı alması için değerlendirmeler yapıp, ilave dokunun alınıp alınmaması konusunda cerraha yön verirler. Çıkarılan dokunun yeterliliği patolog tarafından değerlendirilir. Alınan dokunun cerrahi sınırlarından alınan kesitlerinde hastalık görülmemesi halinde ameliyat sonlandırılır. Ancak eğer hastalığın sınırları yetersiz çıkartılmışsa patolog tarafından yönlendirilen cerrah söz konusu ameliyatı genişleterek ilave doku çıkartır.
Başka durumlarda ise kanama, ağrı vs. sebeplerle acilen ameliyata alınan hastalarda ameliyat esnasında sürpriz bir tanı ortaya çıkabilir; işte bu durumda patoloji uzmanı ön tanı için ameliyathanede diğer uzmanlara yardımcı olur. Örneğin, mide kanaması ile ameliyata alınan kişide mide ülseri beklenirken patolog bunun mide kanseri olduğunu tespit edilebilir. Böylece patologlarımızdan o anda bilgi alan cerrah yapılacak cerrahi müdahalenin boyutlarını ve planlarını değiştirebilir. Böylece hastalar ikinci kere ameliyat olmadan tanılarını alırlar ve tedavileri gecikmeden başlatılır.
Ameliyatla vücuttan çıkarılan her dokunun patolojik açıdan incelenmesi gerekmektedir. Patoloji raporunda tümör söz konusu ise bu tanının güncel sınıflandırmalara göre derecelendirilmesi tedavi için son derece önemlidir. Durum enfeksiyon bile olsa sebep olan mikrobun tespiti, yarattığı doku hasarı tedavi için belirleyicidir. Bunların kararını mikroskop incelemesi yapan patolog verebilir.
Her dokuda her hastalık farklı derecede seyreder. Bu incelikleri değerlendirip rapor haline getirmek için ciddi bir tecrübe gerekir. Dolayısıyla, “çok gezen çok bilir” misali İstanbul Patoloji Grubu’nu temsil eden ve mesleklerinde 30 seneye varan tecrübeleriyle “çok görmüş” patologların hazırladıkları raporlar son derece değerlidir. Siz hasta olarak başka bir hastanede ameliyat olsanız da doktorlarımızla görüşerek size ikinci bir fikir konusunda yardımcı olmalarını isteyebilirsiniz. Bunun için İstanbul Patoloji’yi aramanız yeterlidir.
Kanser, enfeksiyon, veya metabolik hastalıklarda patologlarımız günümüz tıbbının kaynaklarını kullanarak ileri incelemeler yaparlar. Günlük patolojik değerlendirmelerde bazı vakalarda standart boyamalarla tanı koyulamayabilir ve bu vakalarda özel inceleme yoluna gidilir. Örneğin, olgu bir kanser vakasıysa, kanserin mikroskoptaki görüntüsü her zaman tümörün çıktığı organa işaret etmeyebilir. Bu durumda tümörün kaynağını bulmak için özel boyama teknikleri kullanılır. Bu özel boyalarla tümörün hangi dokudan kaynaklandığı bulunur ve böylece tedavi değişik yönlere kayabilir. Enfeksiyon söz konusu ise, enfeksiyon etkeninin (bakteri, virüs, aside dirençli basil, parasit, mantar gibi) özel boyalar ile ortaya çıkarılması gerekir. Metabolik bir hastalıkta organlarda biriken bir maddenin tanımlanması ancak özel histokimyasal analizlerle bulunur. Tanısı konmuş olgularda bile hastalığın seyri hakkında bilgi veren bilumum özel tetkikler yapılır. Son derece detaylı, eksizsiz ve zamanında çıkarılmış bir raporla tedavileriniz seri bir şekilde başlayabilir.